Dünyanın dört bir yanındaki kuruluşlar ve onların paydaşları, sosyal sorumlu davranışın gerekliliği ve yararları konusunda giderek daha fazla bilinçli hale geliyor. Sosyal sorumluluğun amacı sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmaktır.
Bir kuruluşun faaliyet gösterdiği toplumla ve çevre üzerindeki etkisiyle ilgili performansı, genel performansının ve faaliyetlerini sürdürme yeteneğinin ölçülmesinde kritik bir parçası haline gelmiştir. Bu kısmen sağlıklı ekosistemler, sosyal eşitlik ve iyi kurumsal yönetim sağlama ihtiyacının giderek daha fazla kabul görmesinin bir yansımasıdır. Uzun vadede tüm kuruluşların faaliyetleri dünyadaki ekosistemlerin sağlığına bağlıdır. Kuruluşlar çeşitli paydaşları tarafından daha fazla incelemeye tabidir. Bir kuruluşun sosyal sorumluluk konusundaki performansının algılanması ve gerçekliği, diğer şeylerin yanı sıra aşağıdakileri etkileyebilir:
⎯ rekabet avantajı;
⎯ itibarı;
⎯ işçileri veya üyeleri, müşterileri, müşterileri veya kullanıcıları çekme ve elde tutma yeteneği;
⎯ çalışanların moralinin, bağlılığının ve üretkenliğinin sürdürülmesi;
⎯ yatırımcıların, mal sahiplerinin, bağışçıların, sponsorların ve finans camiasının görüşleri; 
⎯ ve şirketlerle, hükümetlerle, medyayla, tedarikçilerle, meslektaşlarıyla, müşterilerle ve toplumla ilişkileri nerede faaliyet göstermektedir.

ISO 26000, Sosyal Sorumluluk Yönetim Sistemi olarak bilinen uluslararası standarttır. Sosyal sorumluluk, organizasyonların çevresel, toplumsal ve ekonomik etkilerini dikkate alarak sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda sağlar. ISO 26000 standardının bağlı olduğu ilkeler;

  • Hesap Verebilirlik
  • Şeffaflık
  • Etik Davranış
  • Toplumsal Fayda
  • Yasal Uyumluluk
  • Çalışan Hakları
  • Tedarik Zinciri Yönetimi

ISO 26000, kuruluşların rekabet üstünlüğü ve yeni pazarlara ulaşımı konusunda destek sağlar.